- isitti
- Warmed
Old Turkish to English. 2010.
Old Turkish to English. 2010.
belirsiz — sf. 1) Belirli olmayan, belgisiz, gayrimuayyen Tatlı ve mahmur bakışlı gözlerini belirsiz bir noktaya dikti. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Niteliği hakkında tam bir bilgi edinilemeyen, müphem Bir ayağın yerlere sürtünmesinden çıkan, silik ve belirsiz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hasbi — sf., esk., Ar. ḥasbī 1) Gönüllü ve karşılıksız yapılan Hasbi çalışma. 2) mec. Sebepsiz Hasbi azar işitti. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hasbi geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözlerini belertmek — gözlerini, akı çok görünecek biçimde açmak ... birisinin âşıklı maşuklu bir masal söylediğini işitti mi karşısında apışıp gözlerini belertiyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
HANİN-ÜL CİZ' — Kuru direğin inleyip ağlayışı. Hurma kütüğünün inlemesi.(Mescid i Şerifte hurma ağacından olan kuru direk (Resul ü Ekrem (A.S.M.) hutbe okurken, ona dayanıyordu) sonra minber i şerif yapıldığı vakit Resul ü Ekrem (A.S.M.) minbere çıkıp hutbeye… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük